17 Eylül 2020 Perşembe

اهّمٌ مهِّم جِدّاً

365. MEKTUP

MEVZUU: Bu Taife-i Aliyyenin, tarikatına terğib (rağbet ettirme).

NOT: İmam-ı Rabbanî Hz. bu mektubu, Hace Muhammed Mehdi Ali Keşmiri'ye yazmıştır.

***

Allah'a hamd olsun. Selâm onun seçmiş olduğu kullarına.

Kemal-i muhabbetten ve ihlâstan sudûr edip gelen mübarek mektup, hediyelerle beraber ulaştı.

Allahu Teâla, bu Taife-i Aliyye'nin muhabbeti üzerine istikamet nasib eylesin; mahşerde onlarla beraber eylesin. Bunlar öyle bir topluluktur ki, onlarla oturan şâki olmaz; onlarla ünsiyet eden mahrum kalmaz; onlarla olan kaybetmez. Onlar, Allahu Teâlâ’nın celisleridir(arkadaşlarıdır, refikleridir).

Onlar görüldükleri zaman, Allahu Teâlâ’nın zikri gelir.

Onlar, öyle kimselerdir ki, onları tanıyan Allah-u Teâlâ’yı bulur.

Onların nazarları devadır; kelâmları şifadır; sohbetleri ziyadır ve bir kıymettir.

Onların zâhirine bakan hüsranda kalır; kaybeder. Onların batınına bakan, iflâh olur; necat bulur.

Onlar hakkında söylenen şu cümle ne kadar güzeldir:

– İlâhi, o nedir ki evliyan için eyledin; onları tanıyan seni bulur. Seni bulamayan dahi onları bilemez.

Yani: Seni bulmak ve onları tanımak biri diğerinden ayrılmayan iki şeydir.

Zatî öncelik, bir itibara göre bilmek içindir; bir itibara göre de bulmak.. Amma o cümleyi söyleyince tercih edilen mana, o tarafın önceliğidir. Zira mebde (başlangıç) odur; bidayet (evvel) de ondan başlar. Böylesi daha yerinde ve daha lâyık bir mana olur..

(Zatî öncelik ise bir bakımdan tanımaya, bir bakımdan da bulmaya verilmiştir. Bu sözü söyleyenin tercihi, Allah dostlarını tanımanın öncelikli olduğudur. Zira başlangıç onlarladır. Oradan başlamak daha uygun ve önceliklidir. /

Selâm size ve yanınızda bulunanlara..