21 Ağustos 2020 Cuma

Güneş’te patlama olacak.

 

Güneş’te büyük patlama

The Economist, yılbaşı sayısının kapağında bombayı patlatmıştı aslında. Önce gaz maskeleri takmış bir aile, arkada Covid, bir nükleer patlama ve Güneş’te bir patlama, hemen altında iki elektrik prizi.

Ve bugün, Güneş’te büyük bir patlama bekleniyor.

Önce artık Muharrem ayına girdik. Bu ilk 10 gün önemli. Sonunda Aşura var.. Kerbela hadisesi. Onun için Müslüman geleneğinde, haram aylardan hemen sonra gelen bu ilk 10 günde daha çok tevbe istiğfar edilmesi, oruç tutulması gerekir.

2020’ye ilişkin ise çok fazla felaket beklentisi var. Ve bunlardan ilki Güneş’teki patlama.

Aslında Güneş’te her zaman patlamalar oluyor ve bundan sonra da olacak. Önemli olan bunun büyüklüğü, yönü, patlamaların süresi ve zamanı. NASA kaynakları Güneş’te gözlemlenen ve Mars büyüklüğündeki bir lekenin Dünya’ya doğru döndüğünü ve hızla büyümeye devam ettiğini açıklaması AR2770 olarak adlandırılan lekenin patlaması halinde, bunun Dünyamız üzerine muhtemel etkileri üzerine senaryolar açıkladılar.

Bu patlama Dünya’da 1000 yılda bir gerçekleşen manyetik kutup kaymasına denk geliyor. Güneş sisteminden doğrudan etkileniyoruz ve Güneş sistemini de aynı şekilde etkiliyoruz.

Bu patlama tahmin edilen gibi çok yüksek ve Dünya’ya dönük gerçekleşirse bu gerçekten büyük bir felakete sebeb olabilir. Bundan ilk ve en çok etkilenen sistem Dünya yörüngesindeki uydular olacaktır. Ondan sonra başta Dünya’yı çepeçevre saran 40.000 Starlink alçak irtifa uydusu, sonra bütün uçan cisimler. Ondan sonra yeryüzündeki, kara ve denizlerdeki trafolar, röleler, GSM, telsiz, Radyo, Tv yayınları kesilebilir, elektrikle çalışan, sabit ve hareketli tüm elektronik sistemler, az ya da çok zarar görebilir. Elektriksiz kalabiliriz belli bir süre.

Bu elektromanyetik şok, sadece elektrikli ve elektronik sistemler değil, insan, hayvan, bitki gibi bütün canlı hayatı radikal bir şekilde etkileyecektir. Dahası, bu patlama domino etkisi ile dünyanın elektromanyetik alanı üzerinde de şok etkisi yapacaktır.

Mesela varsayalım bu şiddetli patlama başka yönde gerçekleşti. Güneş’teki bu ani ve çok yüksek enerji boşalımının ardından sönümleme, Dünya çekirdeğinden, o açığı kapatacak enerji salınımına yol açacaktır. Bunun Dünya’daki karşılığı eski volkanların yeniden harekete geçmesi ve o dengeyi koruyacak güçte fay hatlarından enerji salınımı olacaktır. Hatta yeni fay hatları oluşacaktır.

Bu elektromanyetik dalgalanma, daha birçok tabii afete sebeb olabilir, manyetik fırtınalar, bulut ve rüzgar hareketlerini etkileyebilir..

Bu gibi durumlara karşı maalesef bizim için bir acil eylem planımız yoktur. Bunlar “Kehanet” ve “Komplo” gibi değerlendirilir. Yıllardır, hazarda depo olarak kullanacağımız savaş ve afet için dağların içinde güvenli tüzeller inşa etme çağrım, ne yazık ki siyasi ve bürokratik çevrelerde hiç itibar görmedi. Böyle bir akademik çalışma yapıldığını da sanmıyorum. Hatta geleceğin tarımının tünellerde, artık işletilmeyen maden ocaklarında yapılacağını anlattım ama, herkesin çok daha ciddi işleri olduğu için bunları dinlemek bile sıkıcı geldi onlara.

Neyse, kaderimizde ne varsa yaşayacağız. Akılla çözmediğimiz, tedbirini almadığımız konularla yüzleştiğimizde bu işin bedeli çok daha ağır, süre uzun ve acısı daha fazla olacaktır.

Yıllardır, deprem geliyor diyorum, şimdiden insanlar depremde ilk 48 saatin acil ihtiyacını stoklasın, yarın bunlar elinizin altında olsa bile dağıtamazsınız diyorum, ama kime ne anlatacaksın. İnsan ve eşya enkaz altında kalacak, bilgiyi kurtarabiliriz bir Milli Hosting Merkezi (National Data Center) diye anlatmadığım kimse kalmadı, ama maalesef, durum ortada.

Güneş’te patlama olacak. Leke çok büyük ve büyümeye devam ediyor. Bu süre ne kadar uzarsa patlama o kadar büyük olacak. Eğer en kötü senaryo gerçekleşirse, bu bütün savaşlardan daha büyük felaketlere sebeb olabilir. O Patroitler, S400’ler infilak edebilir. Daha doğrusu ne olacağını bilmiyoruz. Çünkü daha önce böyle bir durum yoktu.

Eğer patlama başka yönde olsa bile, Güneş’teki enerji boşalımı, Güneş’in, Güneş sistemindeki gezegenlerden büyük ölçüde enerji çekmesine sebeb olacaktır. Bu da volkan ve deprem demek.

Bizler tarihin yaşayan tanıklarıyız. Ve önümüzdeki günler, aylar ve yıllarda daha çok şeyler yaşayacağız. 2025 sonuna kadar nefes nefese bir hayat! Enerji, bilişim ve GENOM, bu üç alandaki yenilikler, dünyayı radikal bir şekilde dönüştürecek. Ve zaten dünya da kendini dönüştürecek bu süreçte.

Daha fazlasını yazabilirim ama, bu sadece korku üretir. Ama Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız, korku yok. Bizi gören, duyan, bilen, hüküm sahibi bir Allah var. O, kendi ipine tutunanları kurtaracak. Onlar mahzun olmayacaklar.

Kaderimizden başka bir kader yok, ecelimizden başka bir ecel de rızgımızdan az ya da çok yemeyeceğiz, o zaman ne gam! Biz ahir zaman Nebisinin ümmetiyiz! 

Selâm ve dua ile.

 Abdurrahman Dilipak